ODA BAŞKANINDAN SERZENİŞ ‘HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ’
Seydikemer Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Harun Sağır, normalleşme sürecinde esnaflarla ilgili alınan kısıtlama kararlarını ve devlet tarafından verilen destekleri değerlendirerek oda olarak Seydikemerli esnafların sıkıntılarına tercüman olduklarını vurguladı. Sağır, ‘ Kayıtlı esnafımız mağdur duruma düşmesin diye bir çok kayıt dışı çalışan esnafları sisteme dâhil ettik. Karşılıksız dağıtılan pandemi yardımlarından başta esnaflarımız yararlanmalıydı. İhtiyacı olmadığı halde bu yardımlardan yararlanan vatandaşlara hakkımızı helal etmiyoruz’ dedi. Pandemiden dolayı iş yerlerini kapatıp tekrar açan Seydikemerli esnaflar, devletin verdiği kredi desteğiyle ayakta durmaya çalışıyor. Günlük kazançlarıyla evlerini geçindiren esnaflar, bir yandan pandemi tedbirlerini uygulayarak iş yapmaya çalışırken diğer taraftan tedbirler kapsamında gelen kısıtlama talimatlarıyla, sezonun açılmasına rağmen zor günlerden geçiyor. Seydikemer Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Harun Sağır, Seydikemerli esnafın durumunu değerlendirerek, başta berberler ve kahvehane esnaflarının konulan kısıtlamalardan dolayı sıkıntılar yaşadıklarını ifade etti. Sağır, zor günler geçiren kayıtlı esnafın mağduriyetlerine sebep olan etkenlerden de bahsederek, kayıt dışı çalışan esnafları sisteme dâhil ederek haksız kazancın önüne geçmeye çalıştıklarını dile getirdi.
BİREBİR GÖRÜŞMELERLE SİSTEME ALDIK
Seydikemer Esnaf Odası Başkanı Harun Sağır yaptığı değerlendirmede “Odamıza 1 Ocak 2020 tarihinden bu yana 100 civarında yeni kayıt oldu. Aslında pandemiye rağmen iş yeri sayısında artış var diyemeyiz, böyle bir sonuç yok aslında. Bu, Esnaf Odası olarak kayıt dışı olanları kayıt içi yaptığımızdan kaynaklanıyor. Kayıt dışı çalışanlar, vergi vermeden, oda kaydı yaptırmadan, bağ-kur yatırmadan çok sayıda seyyar şekilde çalışan esnaflar var. Biz birebir görüşmelerle, diyaloglarla kayıt içine alarak diğer esnaflarımıza haksızlık olmasın diye, kayıtlı olan esnafımız mağdur duruma düşmesin diye kayıt dışı çalışanları sistem içine aldık” diye konuştu.
HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ
Pandemiden dolayı devletin esnafa verdiği 25 bin TL lik kredinin, bu kayıt içine alınan esnaf sayısını arttırdığını vurgulayan Oda Başkanı Sağır, “Bu krediler de esnafımıza bir nefes oldu ama bence çözüm değil. Ağrı kesici gibi bir şey oldu. 6 ay sonra ödeyeceğimiz taksiti nasıl kazanabiliriz bilmiyorum. Ancak taksit zamanlarında bunun dönüşünün sıkıntı olabileceğini düşünüyorum. Serum niteliğinde destek verildi ama bence kapalı olan esnaflarımıza karşılıksız destek verilmeliydi. Buradan şu serzenişte bulunmak istiyorum: Pandemi desteği olarak dağıtılan karşılıksız Bin TL yardımlar oldu. Bundan önce Sosyal Yardımlaşma Vakıflarına yardıma muhtaç durumda kayıtlı olan daha önce yardım almış kişilere hiç sorgu sual olmadan direk gönderildi burada bir sıkıntı yok muhtaçlığı tespit edilmiş kişilere yapılmalı da zaten.. Daha sonra da e-devletten müracaat edenlere yine çok araştırma olmadan, yani evinin önünde 130-140 bin TL lik aracı olup, iki-üç katlı evi olup, başkaca geliri olan e-devletten müracaat ederek bu parayı alan kişi sayısı çok. Bunu nereden biliyoruz? Muhtarlarımız ile paralar dağıtılırken köyünde ihtiyacı olmayana da verilmesi gerçekten vicdanlarını sızlattı. Ekonomik durumu gerçekten iyi olanlara sorgusuz sualsiz bu paralar verildi. Biz esnaflar olarak bunu kabullenmemiz mümkün değil. Benim verdiğim vergi, evinin önünde 150 bin TL lik arabası olan birine verilemez. Gerçekten bir yardım verilecekse kaç ay boyunca kapanmış berber esnafına, kahvehane-kafe işleten esnafa verilmeli. Çünkü sonuçta bu bizlerin verdiği vergi. Doğru kişilere bu paraların kullandırılması gerekiyordu. Maalesef yüzde 99’u Müslümanız diyen bir ülke olarak suistimale çok açığız. Karşılıksız alın teri dökmeden, emek harcamadan verilen paraya, helal mi haram mı demeden hemen almak isteyen bir toplumuz. Bu toplumun bu yapıda olduğunu idarecilerimizin bilmesi gerekiyor, ona göre planlama yapılması gerekiyor. Normalde Gelir testleri gibi işlemlerden sonra Vakıf size bu kriterlere uyuyorsanız desteği veriyor. O paraların da bu şekilde olması gerekiyordu. Yine bu vakıflar aracılığıyla araştırılarak verilmesi gerekiyordu. Ama bizim kapalı kalan esnaflarımızın Bağ-Kur’u bile borçlandırıldı. Bu çok acı bir şey. Biz Seydikemer’de esnaflık yapan iş yeri kapanmış berberimizin, kahvecimizin temsilcisi olarak hakkı olmadığı halde bu parayı alanlara hakkımızı helal etmiyoruz. İdareciler olarak buna da vesile olmamamız gerekiyor. Yardım edilmesi gereken varsa bu, kapalı kalan esnafımızdı. Onların çoluk çocuğu taş yemeyecek. Bu kapanan esnaflar, günlük kazancıyla evine ekmek götüren esnaflar. Bunların yüklü bir geliri yok, berber tıraş yaparsa parasını kazanıyor” şeklinde konuştu.
TEDBİRLERDE TEZATLIK VAR
Seydikemer Esnaf Odası Başkanı Harun Sağır, “Şimdi berberlerde sakal tıraşı yasak, berberler için sakal tıraşı lokomotif bir işlemdir. Bir tarafta güzellik salonlarında cilt bakımlarını yaptırırken temas olmasına izin verirken, diğer taraftan sakal tıraşını yasaklıyoruz. Zaten pandemiden önce de berberler tıraş yaptığı jileti tek seferlik kullanıp atıyorlardı. Yani bir jiletle iki kişi tıraş edilmiyor. Gerekli hijyen zaten var. Bunların biraz daha serbest bırakılması gerekiyor. Bir taraftan halı sahaları kapatıyoruz, güzellik merkezlerini açmışız, hamamları-saunaları açmışız. Hamamda adama kese yap diyorsun, berbere sakal traşı yapma diyorsun. İkisi de birebir temas. Biz bunların serbest bırakılmasını istiyoruz. Tedbirlerde tezatlık var. Kahvehanelerde oyun oynayanı yasaklıyoruz, öbür taraftan spor salonunu serbest bırakıyoruz. Benim kullandığım jimnastik aletini biraz sonra siz geliyorsunuz, siz kullanıyorsunuz. Gerçek manada risk oluşturan meslekler varken bunların da kapalı kalması, kısıtlanmasını doğru bulmuyorum. Seydikemer’de yaklaşık 150 tane kıraathanemiz var. Köylerde tek buluşma alanı, insanların gidip çay kahve içebilecekleri vakit geçirecekleri tek yer kahvehane. Bu sadece Seydikemerin değil tüm ülkenin sorunu. Esnafımızın hakkını savunmak, sıkıntılarını dile getirmek Esnaf odası olarak bizlerin görevi. Taleplerimizin yerine geldiği yerler elbette oldu. Ama biraz daha dikkat ederek kararlar alınmalı. Sonuçta esnaf, ülkenin barometresi, Esnaf yaşarsa Devlet yaşar” dedi.